Bilgi çağının en büyük nimetlerinden olan Sosyal Medya mecraları aynı zamanda bir takım hastalıklarında sebebi olmaktadır.
Bilinen rahatsızlıkları; hareketsizlik, iletişimsizlik, bilginin doğru / yanlış ayrımını yapacak yeteneğinin kaybolması, zaman kaybı vb.
Kullanımından dolayı pek çok rahatsızlık veren, çok az faydası olan bu KÖTÜ alışkanlık için diyet vaktinin geldiğini söyleyebiliriz.
Böylesine kötü bir alışkanlıktan vazgeçmek için sırasıyla ne yapmalıyız?
Herşeyde olduğu gibi önce beynimizin bunu kabul etmesi gerekiyor. Beynimize bunu kabul ettirmek için motivasyon kaynağına ihtiyacımız var. Bu kaynak kimimiz için aile, kimimiz için vatandaşlık görevi, kimimiz için arkadaş... Kısaca beynimizi ikna etmeliyiz.
Bir sonraki evremiz. Hedef belirlemek. Ve bu hedef mutlaka erişebilir ve sayısal olması gerekiyor. Örneğin sosyal medyayı günde 4 saat olarak hedefleyin ve bu hedefi uygulayın. Sonra yavaş yavaş bu süreyi azaltmak gerekir.
Bildirimleri de aynı şekilde yavaş yavaş azaltmak gerekiyor. Ne kadar kendimizden uzak tutarsak, unutması o kadar kolay olacaktır.
Yazılı mesaj yerine, sesli mesaja geçmek de bu işte önemli olmaktadır.
Uygulamaları silmeyi öncelik olarak görmeyin. Bırakın uygulamalar yerinde kalsın. Silerek başarıya ulaşamayız.
Diyet sonunda bir zaman kazanıyorsak, bu alanı dolduracak bir faaliyet bulmak zorundayız. Eğer bulamazsak tekrar sosyal medyaya dönüş olabilir. Mümkün mertebe kendimize yeni meşguliyet alanları bulmak zorundayız.
Ve önemlisi artık hareket geçmek lazım. Hem de şimdi.